Çift arasında seks, bir danstır. Adımlarını diğerinin adımına uydurmak için çalışmak gerekir ama yetmez. O dansı sevmek, partnerinine uyum sağlamayı istemek, partnerinin de o dansa ayak uydurmasını sabırla beklerken destek olmak gerekir.
Eğer bu dansta zorlanan taraf kadınsa sebat ve çalışma daha da arttırılmalıdır. Çünkü bir kadının cinsellikte zevk alması hem kolaydır hem de zordur. Seks iki kişiyi içeren bir ritüeldir. Tutku sarmalı içine aldı mı çifti, herkes haz adına nasibini fazlasıyla alır.
Ancak kadınların eşleriyle ilgili en büyük şikayetlerinden biri, eşlerinin dokunmasını bilmemeleri durumudur. Çoğu kadın kendi bedeninden zevk almasını biliyorsa şanslıdır. Seksi bir şekilde yönetir; gerek zihniyle gerek partnerini yönlendirerek zevki yakalar ve o zevke sarılır. Kadının seksten zevk aldığını gören erkek o seksten daha da zevk alır. Ancak madalyonun diğer yüzü kendi bedeninden zevk almasını bilmeyen kadınlardır. Burda yetiştirilme şekli, ailenin baskısı vb. gibi cinselliğe bakış açısını şekillendiren tüm unsurlar cinsellikte baskı yaratır kadına. Çoğu eğitimli kariyerli kadın bile cinsel organıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değildir. Bu bilgisizlik, deneyimsizlik ve baskılar kadını cinsel isteksiz ya da seksten zevk almıyor gibi gösterir.
Burda erkeğe birçok görev!? düşmektedir.
Eğer eşinin / kadının zevk almasını istiyorsa;
- Erkek ağız ve vücut temizliğine dikkat etmeli, güzel kokmalıdır.
- Eşine dokunmasını öğrenmesi esastır. Yani kadın bedeni, cinsel organı ile ilgili detayları öğrenmelidir. Her ıslanan kadın zevk alıyor yanılgısı içine düşerler. Kadının zevk aldığını gösteren sadece vajina ıslaklığı değil tüm beden dilinin verdiği işaretleridr.
- Sevişmek için ortamın uygunluğunu (ısı, ışık, gürültü,çocuklar ) sağlamalıdır.
- Klitorise doğru ve uygun dokunuşu bilmelidir. Önce yumuşak ve yavaş parmak hareketleriyle uyarı yapmalıdır. Zaman zaman tüm cinsel organı okşamalı zaman zaman da klitorise odaklanmalıdır. Bu dokunuşu kısa tutmamalıdır. Kadın belli bir kıvama gelinceye kadar bu uyarıyı sürdürmelidir. Sert dokunuşlar başlangıçta kadının canını yakabilir ve aniden soğutabilir. Kadının beden hareketlerinden, nefes alış verişinden, konsantresinden bunu iyi gözlemlemelidir.
- Dokunuşlarının kadına zevk verip vermediği ile ilgili mutlaka kadından geri dönüt almalıdır ve kadının yönlendirmelerine açık olmalıdır.
- Kadını bu yönde yani kendisini yönlendirmede cesaret vermelidir. Utanma yaşamasına sebep vermemelidir.
- Cinsel ilişkiye girmek için acele etmemelidir. Ön sevişmeyi kadın hazır olduğunu söyleyinceye kadar uzatmalıdır.
- Kadının tüm vücuduna dokunuşlarıyla, okşayışıyla uyarı verebilmelidir. Kadının hoşlanmadığı , çok gıdıklandığı vb. bölgelerinde ısrarcı olmamalıdır. Oral yolla da kadını uyarması önemlidir.
- Kadının vücudunu , bölgelerini beğendiğini sözel olarak sıklıkla ifade etmelidir. Böylece beğenildiğini, arzulandığını işiterek de hisseten kadının da zamanla isteği artacaktır.
- Erkeğin erken boşalma, sertleşememe gibi uzun süreden beri gelen sorunları varsa mutlaka tedavi olmalıdır.
Cinsellik dışında kadın ilişki içinde kendini değersiz ve önemsiz hissediyorsa cinsellikten de zevk alması zordur. İlişki içinde erkek eşini onaylamalı, takdir etmeli ve sevdiğini O’nun için değerli olduğunu çeşitli şekillerde eşine hissettirmelidir. Kadın ilişki içinde kenidini seks için kullanılıyor hissetmemelidir.
Bir önemli konuda eğer kadın gün içinde gerek evde gerek iş hayatında yoruluyor ise, çocukların, evin yükü onun üstündeyse kadın yorulur ve tükenir. Tükenen bir kadın sevişmeyi üst noktaya taşıyamaz gün içinde ve tek amacı dinlenmektir. Yorgun ve tükenmiş bir kadından cinsel istek beklenmesi de adaletsiz bir durum olur. Erkek eşinin yükünü tüm iyi niyeti ve sevgisiyle hafifletmelidir. Ona ev işlerinde, çocukların bakımında destek olmalı ki kadında kendine zaman ayırabilsin, gerekirse eşi için hazırlanıp cinselliği sağlıklı bir şekilde düşünebilsin.
Seks, boşalma, orgazm olma gibi hazları yaşamanın süreci vardır. Çiftlerin bedenlerinin uyumuna, birbirlerine alışmalarına, tanımalarına bağlıdır ve zamanla uyumu yakalamaya başlarlar. Tabi cinselliklerine ve birbirlerine gerekli ve yeterli değeri ve önemi verirlerse..