İnsan o gözlere dalıp gidiyor. Yok öyle derin mavi gözler ve insanı kendine çeken bakışlar. O gözler ki ‘iyileştirici’ geliyor insana. Onu dinlemek, tespitlerine, bilgisine kulak vermek beni kendisine hayran bırakıyor. Neden mi böyle başladım? Çünkü bildiğim iki şey var, o da Beril Pabuçcuer alışagelmiş psikologdan çok daha fazlası ve ister danışan olun ister olmayın size hissettirdiği enerji sizi bulunduğunuz yerden çok ötelere götürebiliyor.
79 doğumlu KATÜ’lü bir uzman psikolog Pabuççuer. İnanılmaz çekici ve insancıl biri. Zaten bu özelliği gözlerine bakınca da anlaşılıyor. İstanbul’ya ikinci gelişi, hayatını değiştiriyor. İstanbul kökenli Anne Meclisi Derneği’nde ilk günden itibaren aktif rol alıyor. Özellikle cinsel terapi konusunda uzman. Cinsel isteksizlik, vajinismus, erken boşalma ve porno bağımlılığı konusunda aranılan isimler arasında yer alıyor. Ve sonra gerisi geliyor. Aklınıza gelen birçok cinsel ve ilişki sorunları gibi konularda otorite olarak kabul ediliyor. Beril Pabuççuer’in ismini birçok yerde duydum. Ünlü sanatçılar, sporcular ve iş insanları… Birçok kişi O’ndan bahsediyor. Hal böyle olunca arayım dedim ve sordum: “Seks terapisi nasıl olur?”
Karşınızda Beril Pabuççuer ve büyük ses getirecek İstanbul Life Dergisi röportajı…
Kadınlar ne ister, erkekler ne ister?
İroni yapacak olursam erkek yatak ister, kadın ise mutfak. Sorarsınız “Sorununuz nedir?” diye, erkek “seks” derken, kadının yanıtı sert bir şekilde “hayır, bizim sorunumuz evliliğimiz” der. Bir başka deyişle kadının bütün erkekleri anlaması için, bir erkeği iyi tanımış olması yeterli. Oysa, bir erkeğin bütün kadınları tanıması, bir kadını anlamasına yetmiyor!
Kadın ve erkek farklıdır diyorsunuz…
Sonuna kadar hem de…
Kadın ve erkek hangi durumlarda benzerler?
Aşık olduklarında sevgili Deniz! O zaman cinsiyetlerin tepkileri bir oluyor. İki taraf da birbirlerine sadece duymak istediklerini söylüyor.
Aşk nedir Beril?
Aşk, varlığını sürdürebilme ihtimalini karşı tarafta görmktir. Maalesef evliliğe gelince işler değişiyor tabii…
Neden?
Evlilik, tüm olası felaketlere ve mükemmelliklere rağmen dünyanın en büyük gönüllü organizasyonu. Birçok gelişmiş ülkede ilk evliliklerin yürümediğini, ikinci birlikteliklerin ise mutlu sonla tamamlandığını biliyor muydunuz?
Boşanma oranları neden arttı sizce?
Evet. Eskiden evlilik, ‘hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana kadar’ demekti. Oysa şimdi sadece “haklar” var, sorumluluklar var. “Evlenmek hakkımsa, boşanmak da hakkım…” gibi…
İstanbul Life