Eşler arasında doğum sonrası en sık rastlanılan sorun ya da sorunlar nelerdir?
İlk zorlu dönemecin evlilik hazırlıkları ve evliliğe alışma uyum sürecidir dersek, doğum dönemi ve sonrası evlilikte en zor ikinci dönemeçtir diyebiliriz.
Eşler arasında doğum sonrası en sık rastlanılan sorunlar;
- Karı-koca kimliğinden anne-baba kimliğine geçişle ilgili uyumsal sorunlar,
- Kadının birçok değişimine bağlı hissettiği fiziksel, hormonel, duygusal, sosyal, ekonomik nedenlere bağlı sıkıntılar, duygu durum iniş çıkışları.
- Eşler arasında azalan hatta yok olan cinsel sorunlar,
- Anneliğin aşırı kutsallaştırılmasına bağlı eşlerin birbirinden
uzaklaşması sorunları,
- Babaya bebeğe iyi bakamayacağı düşüncesinden kaynaklı bebekle vakit geçirtilmemesi ve zamanla babanın da çocuğun bakımı ve ilgisinden uzaklaşmasına bağlı çocuk bakımı ile ilgili sıkıntılar
- Annenin doğum sonrası doğuma ve bebeğe bağlı depresyon, anksiyete yaşamasına bağlı sıkıntılar
- Babanın eş olarak ihmal edildiği düşüncesine bağlı ve annenin bebeğine aşırı ilgi göstermesinden kaynaklanan çift sıkıntıları
- Bebek bakımında kayınvalidelerin fazla sorumluluk almasına bağlı çift arasında yaşanan anlaşmazlıklar
Doğum sonrası bazı sorunlar yaşanmasının sebepleri neler olabilir?
Kadın aylar boyunca birçok bedensel ve ruhsal değişimden geçiyor.
- Çalışıyorsa iş hayatına ara veriyor buna bağlı kendini boşlukta hissedebiliyor.
- Anneliğe hazırlarken kendini hem hamilelikte hem de doğum sonrası bebekle ilgili bilmediği bir çok şeyle karşılaşıyor bunların verdiği kaygılarla başa çıkmaya çalışıyor.
- Fiziksel değişiminden rahatsız oluyor haliyle eski haline dönme arzusu bir yandan onu rahatsız eden düşüncelerden. Eşinin desteğini alamazsa kendini yalnız ve değersiz de hissetmeye başlıyor.
- Eşinin ya da kendi ailesinin bebeği fazla sahiplenmesi durumları varsa bu da anneyi oldukça sıkıntıya düşüren durumlardan.
- Yeni ve taze anne “annelik ile kadınlık “arasında bir seçim yapma zorlantısına giriyor. Bir seçim yapmak zorunda hissetmesi hatalı düşünce ve buna bağlı da anneliği seçmek zorunda kalıyor. Halbuki ikisini de zamanla dengelemeyi öğrenebilir.
- İyi anne miyim olabilecek miyim sorularıyla boğuşuyor buna bağlı gelişen olumsuz olaylarda kendini suçlamaya dönük hükümlerde bulunuyor ve bu durum onun hem anneliğini hem de ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.
- Eşinin beklentilerini karşılamak ya da karşılayamamakla ilgili sıkıntılar yaşıyor. Bir yandan karşılama isteği ağır basarken bir yandan bebeğine karşı duyduğu suçluluk ve fiziksel yorgunluk uykusuzluk bu isteğini çok arka plana atmasına neden olabiliyor.
- Bebeğinin bakımı ile ilgili ailesinden ya da yakınlarından yeterli destek göremezse kısır döngü içine giren ve bunalan bir kadın haline gelebiliyor. Bir çok kez duyuyoruz ki bırakın dışarı çıkıp biraz nefeslenmeyi, uykuya, banyo yapmaya bile hasret kalıyorlar.
- Bu sorunların çözümü için çiftlere neler tavsiye edersiniz?
- Her ikisi de bu dönemin hayatlarındaki en mucizevi ve kıymetli anlar olduğunu mutlaka birbirlerine hatırlatarak hareket etmeliler.
- Babalar anneye her anlamda destek olmalı. Eşine sevgisini ve onu her haliyle beğendiğini daha çok hissettirmelidir. Anneler de eşinin desteğini talep edip onları yüreklendirmeliler.
- Babaların da annelerin de çocuk bakımı ile ilgili zamana ihtiyacı olduklarını unutmalılar. Bu bir süreç ve zaman geçirdikçe hatalar yaptıkça bebekle ilişki geliştikçe her ikisi de daha iyi olacaklarını bilmeliler.
- Bebeklerin anneye ihtiyacı olduğu kadar babanın ilgisine, bakımına ve temasına da ihtiyacı olduğu, çocuğun ruh sağlığı açısından çok önemli olduğunu bilmeliler.
- Anne ne kadar zorlansa da bebeğine karşı daima şefkatli, dokunsal temasın bol olduğu, bol bol gülümseyip konuştuğu bir büyütme şeklini hayata geçirmeliler.( baba da aynı şekilde tabiki)
- Kitap, makale vb. yayınlardaki bilgileri süzgeçten geçirip motomod uygulamalar yerine çocuklarını tanıyıp çocuklarına göre yemek, uyku vb düzen oluşturmaları gerekli. Her çocuğun yaşamsam ve bakımsal dinamiği farklıdır.
- 1-2 saatlik de olsa mutlaka bebeği (imkanları varsa tabi) kendi anne-babalarına vb. bırakıp baş başa kalmaya özen göstermeliler.
- Çocukla dışarıya çıkmaktan korkmayıp bol bol 3lü de dışarı çıkıp vakit geçirmeliler. Bu özellikle eve sıkışan ve bunalan anne için de çok önemli.
Uzmandan yardım almak gerekir mi? Ya da ne zaman uzman yardımına ihtiyaç duyulur?
Eşler arasında çocuktan da önce çözülemeyen sorunlar varsa büyük ihtimalle çocuktan sonra da devam ediyor. Yoksa da çocuktan sonra başlayabiliyor. Sorunları hoşgörü, anlayış, sevgi, saygı, empati ve akılcı bir şekilde ele alamayıp çözemiyorlarsa, kısır döngü sorunlara girdilerse, tartışma ve anlaşmazlık sıklığı ve şiddeti giderek artıyorsa mutlaka uzman desteği almaları faydalı olacaktır.
Yaşanan problemler ikinci veya üçüncü çocukta da tekrar edebilir mi?
Bu sorunun tek bir cevabı yok. Çözüm mekanizmalarını iyi öğrenen ve hayatlarına iyi geçiren çiftler durumu kotarıyor. Olumsuzlukları çok iyi bir öğrenme ve gelişme fırsatı olarak görüyor. Bu durumda olanlar ikinci, üçüncü çocuklarda büyük sıkıntılar yaşamıyorlar ya da sağlıklı çözüyorlar. Ancak çift ve çocukla ilgili problemleri çözülmediyse, hasır altı edildiyse sorunların tekrar etme olasılığı yüksektir.
Sizin eklemek istedikleriniz..
Hayatta her zaman farklı yaşam olaylarıyla aile içi dengeler sarsılabilir. Çocuk ve doğum da bu dengelerin bozulmasında rol oynayabilir. Bozulan dengeyi çiftlerin görmesi, fark etmesi ve sağlıklı çözümler için, aile bütünlükleri, çift ilişkilerinin daha iyi olması için empatik, akılcı, sevgi, saygı dolu bir işbirliği yapmaya istekli olmalılar. Ellerinden geldiği kadar iyi niyetle çabalarını devam ettirmeleri ve olumlu gelişmelerde birbirlerini yüreklendirmeleri, onurlandırmaları ve takdir etmeleri önem arz eder. Olumsuz durumlarda ise eleştirmek ve yargılamak yerine duygu ve düşüncelerini karşılıklı sağlıklı iletişim yollarını mutlaka öğrenerek konuşabilmeleri çok önemli.
Ebeveyn ve aile olmanın keyfine odaklanmalarını şiddetle öneriyorum. Bu duygu tüm aile üyelerine iyi gelecektir.